BÜTÜN KIZLAR GÜZELDİRR
  KOMİK YAZILAR
 

Çıkma Teklifleri
 

Bu soruya bir bayanın verebileceği cevaplar ve bu cevapların gerçek anlamları :

1-Olmadığı için üzgünüm; ama lütfen arkadaş kalalım.
(İstediğin şey mümkün değil. Ama yanımda olmaya devam et. Beni evime getirip götürecek, güldürüp-eğlendirecek, eğlence yerlerinde eşlik edecek, faturalarımı yatıracak ve tamirat işlerimi yapacak birisine ihtiyacım var. Merak etme; bir erkek arkadaşım olduğunda da arada sırada ararım seni.)

2 - Ama ben seni kardeşim gibi görüyorum.
( Bir daha asla bu konuyu gündeme getirme.)

3- Duygusal sorunlarım var; önce onları çözümlemem gerek.
(Senden başka birkaç kişi daha var; ama bir türlü karar veremiyorum.)

4 - Böyle bir ilişki için henüz hazır değilim.
(Henüz alemlerin tadını yeterince çıkaramadım. Beraber olmak istediğim birkaç yüz kişi daha var. Beklemeye devam et. Daha iyisini bulamazsam belki gelirim...)

5- Seni yeterince tanımıyorum.
(Tipin falan tamam ama ya diğer özelliklerin? Araba senin üzerine mi? Evin-yazlığın var mı? Kaç para kazanıyorsun? Bankada paran var mı, vs...)

6- Teklifine sıcak bakıyorum ama şimdi olmaz. Zamana bırakalım...
(Saz heyetinde on sekizinci keman olarak çalmaya devam et. Gencim, güzelim, çekiciyim. Bunların tadını en dibine kadar çıkarmak istiyorum; diğer taraftan senden daha iyi birisini bulamamaktan da kaygılanıyorum. Gözaltı torbalarım ortaya çıktığında kabul edeceğim.)

7- Seni seviyorum. Ama ben çok seçici birisiyim; kolay kolay beğenmem. Hemen karar vermemi bekleme.
( Ben İngiltere kraliçesinin soyundan geliyorum. Bana layık olmak çok zordur. Süpermen - Brad Pitt - Prens Rainer - Bill Gates karışımı bir erkek arıyorum. Güç, karizma, zenginlik, zeka, statü, fizik, kimya, falan hepsi bir arada olmalı. Kız kurusu olmak pahasına da olsa arayacağım. Eğer bulamazsam can simidim olursun, değil mi kerizciğim?..)

8- Hayatım şu anda karmakarışık, ısrar etme.. Ben seni ararım.
(Birkaç erkeği aynı anda idare ediyorum. Fazla kurcalama. Habersiz eve gelmeye falan da kalkma, ikimiz de dayak yeriz valla... )

9- Aşk bana göre değil...
( Kendime güvenim yok. Bir ilişki sürdürmek için çaba harcamaktansa evde televizyon izleyip, pasta-börek yerim. Nasılsa ailem zamanı gelince birisini bulur.)

10- Aynı işyerinde çalıştığım biriyle birlikte olamam.
(Hiç tipim değilsin. Ama ileride yöneticim olursun da burnumdan getirirsin diye açık açık söyleyemiyorum.)

11- Şu sıralar kariyerime konsantreyim.
(Yaptığım iş dışında hiçbir konuda söyleyecek sözüm yok.)

12- Ben nişanlıyım.
(Ne güzel eğleniyorduk. Neden üzerime geldin ki sanki. Sonunda doğruyu söylemek zorunda kaldım işte...)

13- Evet, kabul ediyorum...
(Dürüst bir bayan)

14- Hayır, kabul etmiyorum.
(Dürüst bir bayan daha)

Komik Anılar
 

Az önce iş icabı Isparta'da bir müşterimizi aradım. Telefonu açan kibar bayana ilgili kişinin mail adresini sordum. Hanımefendi gayet kibarca "Bizim burada Internet çekmiyo" dedi !!

Cuma akşamı gecenin bir yarısı Arnavutköy'de taksi arıyordum. Fakat etrafta bir tane bile yoktu. Arabasını park etmiş yemek yiyen bir taksici gördüm. Adama yaklaşıp,
"Abi müsait misin?" dedim. O da, "Ehliyetin var mi?" diye sordu. Taksim'e kadar taksiyi ben kullandım, o paşa paşa yemeğini yedi.

Bir gün minibüste gidiyorum adamın birini cep telefonu çaldı o da açtı konuştu. Şoför ona bağırdı, kardeşim cep telefonunu kapa diye. Adam da niye senin minibüsünde abs yok ki dedi. Minibüsçü de herhalde çok içerlemiş olacak bu duruma motor hararet yapıyo dedi. Bütün herkes kırıldı gülmekten.

Okula ulaşmak için, Beşiktaş Akaretler'den Sarıyer minibüsüne biniyorum. Epey boşça olan minibüse, orta yaşlarda bir abi biniyor ve benim gibi en öndeki üçlü koltuğa, yanıma oturuyor. Az sonra cebinden cüzdanı çıkarmak için hafifçe ayağa kalkan abimiz, minibüsçünün ani freni ile kafasını sert bir şekilde minibüslerde motor kabini üzerinde bulunan tahta para kutusuna çarpıyor. Ebleh bir bakışla yerine oturan abide bir kısa devre olmuş olacak ki, parayı minibüsçüye uzatıyor ve: - Bi kısa Camel versene!

Bilirsiniz, bir ara zibidi gençlerde cüzdana zincir takip sarkıtma modası vardı. İstiklal'de yürürken, yanımdan bu model bir tip geçiyordu ki, adamın teki bombayı patlattı: "Ne o lan? Köpeğin gıççına mi kaçtı "

Bir gün yolda giderken kaset satan bir dükkanın camında aynen şöyle bir yazi görmüştüm: "Arabalar için çistakli müzik gelmiştir. " Hay Allah'ım yaa!

Benim bir Murat dayım var. Çok egzantrik bir kişi. Bundan 5-6 sene önce çok komik bir olay yaşattı bize. Bir gün elinde 40-50 santim boyutunda bir alüminyum çubuk ile eve geldi ile zor güç uğraşarak bunu 2 günde spiral bir yay haline getirdi. Ama ne için bunu yapıyordu bilmiyorduk ve sorunca "benim elbet bir bildiğim var" diyordu. Daha sonra bir seramik parçası buldu ve bunu matkap ile bir sürü delikler açtı ve bunlara vidalar geçirdi. Ve yine bu yaptığı yayı bu seramik parçasının üzerine montaj etti. Daha sonra üzerlerine rengarenk çeşit çeşit kablolar yerleştirdi. Ne yaptığını bir türlü anlayamıyorduk. Galiba sonunda üşütmüştü. Dur durak bilmeden bu yaptığı acayip şey ile uğraşıyordu. Neler yapmıyordu ki? Bu alete sonunda ampul ve hoparlör bile yerleştirmişti. Ve neyse beklenen gün gelmiş çatmıştı. Yüzünde bir gülümseme ile odaya girdi ve "işte size dünyanın ilk pilsiz çalışan radyosu" dedi. Allah Allah! haklıydı! bu ne olduğu anlaşılmayan saçma şey biraz parazitli olsa bile bir radyo istasyonunu çekiyordu. Bu arada diğer dayım, tabii kendisi elektronik mühendisi olur, aleti inceliyordu ama ne olduğunu nasıl çalıştığını bir türlü kavrayamıyordu. Tabii bütün bu olaylar olurken aleti yapan dayım "sakın fazla kurcalamayın bozulur" deyip aleti elinden bırakmıyordu.
Mühendis olan dayım öyle kala kalmıştı. "Ben böyle bir şeye hayatımda rastlamadım" diyordu... Neyse dayım sonunda olayın sırrını açıkladı ve elbisesinin altındaki küçük el radyosunu çıkarttı. Gülmekten yerlere yıkılmıştık...

İzmir'den trene binen yaşlı teyze kondüktöre Ege şivesiyle "Menimen'e gelence beni haber et yavrıım, unutma" der. Gecenin ilerleyen saatlerinde kondüktör Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği aklına gelir hemen makiniste gidip haber verir. Makinistte gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremeyeceğimize göre geri geri gideceğiz soran olursa "tren makas değiştiriyor" deriz diyor. Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e geliniyor ve Kondüktör teyzeye gidip haber veriyor "hadi teyze Menemen'e geldik" diye.Teyzem "sağ ol yavrıım" deyip çantasından hapını çıkarıp içiyor.

1,5 yaşında bir oğlum var. Ee tabi biraz kakada problemliyiz. Oğlumun bezini değiştirirken, eğer bezimizde kakamız varsa hep onu seni haydut, seni diye severek alırım. Bu lafımı öyle benimsemiş ki oğlum.. Bir gün karşıma geçti ve elini kıçına vurarak anne haydut, haydut dedi...:)

İzmirliler bilir, toplu taşımada Kent kart uygulaması vardır. Karta para yüklersiniz, otobüslerde manyetik okuyucuya tutarsınız ve okuyucu okuduğuna dair sinyal sesi verir. Kent kart uygulamasının ilk yılıydı. Yaşlı ama çok tonton bir teyze elinde Kent kartla otobüse bindi. Nedense kartı şoförün suratına doğru tuttu. (Herhalde paso gibi gösterilecek zannetti.) Şoför iki-üç saniyelik şaşkınlık periyodunu atlattıktan sonra,
"Biiiiip!" dedi. Teyze bi şey olmamış gibi geçip şoförün arkasına oturdu. Otobüsteki herkes kahkahalarda gülerken bense şoförün zekasına hayran olmuştum.

Duran ve pek dolu olmayan bir minibüse koşarak bindim pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı -Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın ?

Muhittinler ailecek İtalya turuna gidiyorlar. Bilirsiniz Roma hırsızlar cenneti bu yüzden kaldıkları otelden Muhittinlere hırsızlara karşı dikkatli olmaları, odalarında hiç bir değerli eşya bırakmamaları tembih ediliyor. Neyse Muhittinlerde tedbirli olup her şeylerini yanlarında gezdiriyorlar. Beklenen oluyor ve Hırsızlar odaya giriyorlar. Tabii ki hiç bir şey bulamıyorlar, diş fırçaları ve bir fotoğraf makinesinden başka. Hırsızlar tabi sinirleniyorlar bunun öcünü almak için çırılçıplak soyunuyorlar ve buldukları diş fırçalarını muhtelif boşaltım organlarına sürüp fotoğraf çektiriyorlar. Muhittinler de olaydan habersiz diş fırçalarını kullanıyorlar taa ki, İstanbul'a dönüp fotoğrafları tab ettirene kadar...

Lise 2'nci sınıftaydım. Sınıfımızın espri kaynağı Çağın adında bir arkadaş vardı. Dur durak bilmez, sınıf içerisinde espriler yapar, yanık türküler patlatır, derslerin en can alıcı noktalarında bile hocaları ve bizi yerlere yatırmakta tereddüt etmezdi. Yine bir gün kimya dersinde oldukça önemli bir konu işlediğimiz sırada arkadaşımız yine bildik işlerinden birine koyularak durup dururken "23 Nisan kutlu olsun" şarkısını yüksek sesle söylemeye başladı. Herkes onun bu huyunu bildiğinden hafif gülüşmelerle geçeceğini sanıyorduk ama susmak üzereyken Kimya hocamız hızla ona dönüp "Başka bir şey var mı Çağın?" dedi... Herkes suspus olmuş cevabını bekliyordu. Çağın önce bize süzdü,
sonra hocaya baktı ve hiç istifini bozmadan "HAYDİİİ hep birlikte söööyyyleeeyeeliiimm !!!" diyerek şarkıya devam etti. Sınıf kopma derecesini aşarken Çağın'a da her zamanki gibi disiplin kurulunun yolları gözükmüştü....

Bu hikaye Trakya'da geçmiş gerçek bir olay; Yaşlı bir amca, eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri, amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mu, şimdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalım ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalim yogsam eşeğe mi?
Amca:
Polis: Yani cezayı sana yazarsak beş milyon ödeycen, eşeğe üç milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu!

Tam olarak hatırlamıyorum ama 3 sene öncesiydi galiba.. Mersine tatile gitmiştik. Annemin arkadaşının kızları, ben ve 2 kardeşim. Kızlar ve kardeşim sahilde güneşleniyorlardı. Bense masum masum tabi olacaklardan haberim yok muzır kardeşimi yüzdürüyordum.. Sonra onu denizden çıkardım ve 10 dakika ben kaldım denizde. Bu arada yaşlı amcanın teki beni denizden çıkarttı zorla. Ne olduğunu anlamadım ilk önce.
Bana bizim muzır kardeşi göstererek 'bu senin kardeşinmiş öyle mi' dedi. Ben de eveeet dedim. Sonra adam deniz kenarındaki boku gösterdi.'bak dedi kardeşin naağapmış 'zavallı ben şoka girdim. Bütün sahil beni izliyor. Bizim kızlar havluları başlarına çekmişler rezil olduk diye ama ben varım ortada. Sahilde genç dolu, hepsi bakıp gülüyor.  Varya Allah sizi inandırsın hani şu truffy kartlarında olur ya bok şekli aynı
onun gibi.. Dahası var. Amca dedi ki boku al git çöpe at! Amca sen ne diyon sahilden milletin önünden bir avuç bokla geçecekmişim Nitekim geçtim... Herkes koptu tabi.. Bir daha da inmedim o sahile ..

Bir arkadaş anlattı. geçenlerde Taksim'de yürürken sıkışınca McDonalds'in tuvaletine girmiş. Tuvaletten sonra elini kolunu sallaya sallaya restorandan çıkarken elemanlardan biri arkasından seslenmiş: "Bir gün yemeğe de bekleriz..."

Üstünüze afiyet, o gün biraz mideyi bozmuştum. Ancak aynı gün bir hastamızı ziyarete gitemem gerekiyordu. Otobüs durağına gittim ve beklerken wc alarmı çalmaya başladı. sağa sola wc bulmak için baktım. Az ileride bir pasaj vardı. Orada kesin wc vardır düşüncesiyle başlama atışını duymuş atletler gibi koşmaya başladım. Pasaja daldım ve orada dolaşan çaycıdan wc'nin nerede olduğunu sordum. Çaycı iki kat yukarda sağda olduğunu söylerken ben bir kat çıkmıştım bile. Hemen wc'ye daldım, ve rahatladıktan sonra derin bir oh çektim. Artık wc'den çıkıp yarım kalan yolculuğuma devam edebilirdim. Ancak bir sürprizle karşılaşmıştım. Kapı açılmıyordu. Tüm gücümle kapıyı çektim, yumruklar tekmeler attım, ama kapının açılmaya hiç niyeti yoktu. Tüm gücümle bağırmaya başladım. Kimse yok mu orda? yardım edin, kimse yok mu orda? Bir yandan bağırıyor bir yandan kapıyı yumrukluyordum. Tam yarım saat geçmişti. Kan ter içinde kalmıştım. Birden yaklaşan ayak sesleri duydum. Avaz avaz bağırdım. Yardım edin kapı açılmıyor, çıkarın beni buradan. Kapı açıldı. Karşımdaki, aşağıda bana tuvaletin bulunduğu yeri tarif eden çaycıydı. Pişmiş kelle gibi sırıtarak, -amma gürültü yaptın lo,
kafamızı ..ktin be, demez mi. Benim şarteller attı. Bağırmaya başladım. Koskoca binada bir insan yok mu? Sesimi duyup ta yardım etmeyen şerefsizdir. Ben merdivenlerden inerken çaycı hala sırıtıyordu. Şerrrrrrefsiz eşşekoğlueşşek çaycı bozuntusu.

Bir gün bir belediye otobüsünde gidiyordum (yeşil olanlardan yani cep telefonu ile konuşulması yasak olan otobüs), neyse adamın birinin cep tel çaldı ve adam konuşmaya başladı belirli bir süre geçtikten sonra bir bayan adamı uyardı. Lütfen cep telefonunuzu kapatınız diye, adamda gayet sakin bir şekilde konuştuğu kişiye bu otobüs de cep telefonu ile konuşmak yasakmış ben telefonu kapatıyorum sen ara dedi... (ve inanamazsınız otobüsteki herkes yerlere yatmıştı)

Okuldan eve ilerliyordum ve hava da müthiş yağmurluydu bu arada acayip derecede sıkışmıştım bacaklarımı birbirine dolayıp yürümem bile faydasızdı ben de dayanamayıp salıverdim zaten yağmur sularıyla yeterince ıslanmıştım pek bir şey fark etmemişti tamam tamam biliyorum iğrencim beni anlayabilmen için yaşaman lazım ama itiraf etmeliyim ki çok rahatlatıcıydı işemek kadar güzel bir şey var mı ya?! ))

Bir gün arkadaşımla biraz alkol aldık daha sonra eve dönüyoruz. İkimizde de yeterince alkol var dolmuş geldi ve bindik ineceğimiz yere yaklaşırken ona "durmasını sen söyle ben söyleyemeyeceğim "dedim. Oda dolmuşçuya "abi müsait bir yerde iner misin" dedi önce dolmuşçu anlamdı ama daha sonra dolmuştakilere eşlik edip gülmekten kırıldı indikten sonra arkadaşım hala ne yaptığının farkında değildi ve "ulan neden bana bu kadar güldüler" diye sormaya devam ediyordu

Bir abimize Bayburt'tan misafir gelen hayrettin isimli dostumuzu gezdirmekle mükellef olmuştuk. İlk durağımız alışveriş merkezi olan Gulfstar dı. Daha binanın girişinde kopmuştuk zaten çünkü, otomatik kapıya gelince Bayburtlu arkadaş ilk falsoyu vermişti "LO BU KAPININ KOLU YOK "dedi. Tabi biz bunu fırsat bilip biraz gülmek istedik metin otomatik kapıya yaklaşıp "AÇIL SUSAM AÇIL"dedi. Tabi kapı açılınca Bayburtlu arkadaş kendinden geçmişti. Metine dönerek "LO METİN SEN BÜYÜCİMİSİN" dedi. Tabi biz kırılıyoruz. Neyse içeriye girdiğimizde Bayburtlu kapanmış olan kapıya "AÇIL SUSAM
AÇIL "dedi. Daha sonra metine dönerek "LO METİN BU KAPI AÇILMIYIR" dedi. Zaten o sırada biz gülmekten paspas şeklini almıştık bile, tabi güvenlik görevlileri de .

Güzide İstanbul'umuzun meşhur minibüs hatlarından biri ile Kadıköy semalarına doğru yol alıyorduk. Son durağa geldiğimizde, şehrin yabancısı olduğu her halinden belli bir zat minibüs şoförüne eğilerek "Evladım, deniz otobüsleri nereden kalkıyor "diye sordu. Minibüs şoförümüzün yanıtı ise kısa ve öz oldu 'Sahilden'.

Vakti zamanında Afyon ilimizin Sultandağı belediyesine eğitim vermek için gittik ve verdik. Yaklaşık 3 hafta eğitimden sonra müşterimizin artık olayı kavradığını anlayaraktan Bursa'ya döndük. 1 hafta sonra bizzat 2 hafta bilgisayar eğitimi
verdiğim muhasebe müdürü telefonda idi. Ve sordu -"xxxxx Bey bilgisayarla çalışırken masam bitti" !! -"Nasıl yani, masa biter mi yahu" -"vallaha bitti çalışamıyorum" -"peki biz gelip bakacağız" Haliyle anlam veremedik şikayete. Olay mahalline vardığımızda manzara su idi: pek maharetli mudur beyimiz mouseyi sağa sürüklerken masanın sonuna gelmiş ve orda kalmış biraz daha gitse mouse düşecek diye korkuyor ve öooyle duruyor Mousecuk masanın ucunda.

Anlataçağım anıya inanmayabilirsiniz. Acayip bişiy çünkü. Adını veremiycem bir arkadaşım (biz Tolga diyelim) Çarkıfelek'te yarışçam diye kafayı kırmıştı. Eleman arıyo ama aylarca düşüremiyo numarayı. Neyse bir gün telefon lak diye düşüyo.
Yarışmadan siz kapatın biz sizi program sırasında arıycaz diyolar. Ama lütfen hattınızı meşgul etmeyin diyolar bir de. Bizimki (tolga) telefonun başına geçiyo sevinçle beklemeye başlıyo. Bi yandan da tv'de yarışmayı izliyo. Ha aradı ha arıycaklar bi vaziyet. Tam o sırada Tolga'nın dedesi kalp kirizi geçirmesin mi? Annesiyle babası hemen telefona koşuyorlar ambulansı aramak için. Tolga deliriyor. Hayatta aratmam, programdan arıycaklar diyo. Yavrum ama deden gidecek diyorlar bir şey olmaz dedeme abartmayın diyo Tolga. Anneyle baba üzerine gelince mutfaktan bıçağı kapıyo.
Bir elde telefon bir elde bıçak yaklaşırsanız kendimi bıçaklarım diyo. Sonu acı aslında; dede vefat ediyo. Hastaneye yetiştirilirken son nefesini veriyo. Daha fenası (Tolga için en azından) yarışmadan da aramıyorlar.

Saat geç olmuş. Artık okuldan kalkmışız, dolmuşla gelios. Dolmuş bi pazar mevki-inden geçerken bi amcaya çarpma tehlikesi atlattı. Dolmuşçu da kafasını pencereden çıkarıp, "Amca lütfen kaldırımdan gider misin?" diye rica etti ama bizim amca, "Asıl sensin pezevenk. Ben seni kaldırıp ..kerim!" dedi ve tabii biz yerlere yattık. Dolmuşçu tornavidasını alıp, dolmuştan inip adamın peşinden koşmaya başladı. Devamını bilmiyorum çünkü biz gülmekten yerlere düşmüştük...

Benim anım değil, Ülkü Tamer'in anısı. Radikalde okudum, süper komik. Tiyatroları varmış, turnede Malatya'ya gidiyorlar, Oyun sahneleniyor. İlk gece şehrin büyükbaşları hep ön safta. Ülkü Tamer oyunda kızın babasını oynuyor, kızını istiyolar vermiyor. Çocuk aşk acısından ölüyor vs. Halk acayip etkileniyor oyundan ağlayanlar falan. Oyun bitiyor iki polis geliyor kulise, komserim sizi istiyor diye. Ülkü Tamer de çok etkilendi tebrik edeçek heralde diye kalkıp gidiyor. Karakola bir giriyor, ortalık buz gibi. Komiser bizimkini görünce sinirle ayağa kalkıyor -"Lan sen ne şerefsiz adamsın be arkadaş. Vermedin kızı, bak ne oldu gül gibi oğlan öldü gitti." Ülkü Tamer "ama efendim, gak guk" diye açıklayacak oluyor. Komiser "Sus diyor yarın akşam da gelip izleyecem eğer yine kızını vermezsen hepinizi karakola alıp falakaya yatırcam lan"
diyor. Ertesi gün Ülkü Tamerler oyunun sonunu değiştirip oynuyolar. Kızını veriyo oğlana, oyun bombok oluyor ama komiser en ön safta mutluluk gözyaşları döküyomuş.

Ataköy'de bir arkadaşımda sabahlamıştım. Sabah otobüse bincem ama mekanı bilmediğim için durağı sorcak birilerini arıyorum. Kimseler geçmiyo, neyse sonunda bir polis otosu gördüm. Tarif ettiler durağı. "Şu bakkalı geç ilerle, ağacın ordan sağa kır ordan sola..." Teşekkür edip yürümeye başladım. Biraz yürümemiştim ki arkadan bir megafon "oğlum ağacın ordan sola kırsana lan, bak bak bak dinniyomu hiç, hüşş alooo" Durağı bulana kadar ekip otosu arkamdan bağırıp durdu.

Bir gün düşünceli düşünceli yolda yürürken, birisine küüüüüüüt diye çarptım. Bu kadarı da yetmiyomuş gibi ona dönerek "afedersiniz" dedim. meğer çarptığım şey direkmiş. üstelik sabahtan beri beni takip eden kişiler de "ne salakmış" diyerek peşimi bıraktılar. arkadaşlarıma anlattım, direkten özür dileyerek benimle dalga geçmeye başladılar. Ne kadar rezil, siz düşünün artık.

Bir kış günüydü. Evimizin önüdeki kaldırım buz tutmuştu. Sokağın başından eve giderken düşerek yokuş aşağı kaymaya başladım. O sırada balkonda olan oğlum aynen şöyle dedi;- baba eve uğramadan nere gidiyon!!!

Bizim Erzurum'da Teyyo Dede var. Çok büyük yalancıdır ama çok komiktir yalanları. Neyse bir gün kahvedeler. Teyyo Dede bir av anısı anlatıyo ama millet tv'deki maça dalmış. Teyyo dede bakıyo ki kimse dinlemiyo biraz dikkatleri toplayayım diye başlıyor anlatmaya."Sonra baktim karşıma bir ayi çıkti" Üç beş kişi maçı bırakıp dönüyo Teyyo Dede'ye. Teyyo Dede biraz daha ilgi çekmek için bi daha sallıyo "sağıma döndüm, ola o da ne bi dene kurt" Bi beş on kişi daha dönüyo Teyyo Dede'ye. Bi daha sallıyo "Ola oğlum sola döndüm , bi dene çakkal" Hemen hemen herkes dönüyo Teyyo Dede'ye: ama yine de bir iki kişi maça bakıyo hala. Teyyo Dede son bir kez daha sallıyo "arkama döndüm, ola o da ne arkam uçurum" Herkes merak ediyo. "Ee sonra ne oldu Teyyo Dede?" Teyyo Dede o kadar yalan uydurdu ya şimdi nasıl çıkcak işin içinden diye merak ediyolar bizimkiler. Teyyo dede duruyo duruyo. "Ne olacak, ayı beni yedi" Hahahaha! Millet gülüyo tabi, sonra biri "İyi de Teyyo Dede bu ayı seni nasıl yemiş yav, sen yaşıyon işte" diyo. Teyyo da herife şöyle bakıyo "Bırak Allahın sevirsen, sen buna yaşamak mı diirsen?" diyo.

Sultanbeyli'ye Tiyatro gelmiş. İslamcı oyun oynuyorlar elemanlar. Neyse oyunun bir yerinde rol icabı İsrail askeri kılığına girmiş elemanlar filistin genci rolündeki gencin kolunu kırıyorlar. Oyunun başından beri gaza gelen hacı amcalardan biri tam o sahnede daha fazla dayanamayıp "Tekbiiiir Allahü ekbeeer " diye bağırarak fırlıyor ve ayakkabısını çıkarıp İsrail askerlerinden birine fırlatıyor. Asker rolündeki herifin suratı kan içinde kalıyor. Oyun iptal ediliyor ama işin komiği ayakkabıyı fırlatan hacı amcaya anlatamıyorlar bunun bir oyun olduğunu. O hala "münafıklar bırakmadınız diğerlerini de devireyim" falan diyormuş.

Minibüsteyiz, kızın biri bindi minibüse. Kibar olmaya çalışan abuk bir kız bu. Neyse kapıyı kapatmaya çalışıyor açıp kapatıyor açıp kapatıyor ama kapı otomatik olduğu için kapanmıyor. En son dayanamadı bu, "şöfer bey, ay bu kapı kapanmıyo". Dikiz aynasından pis pis kızı gözetleyen şoför döndü. "yeter bacı iki saattir ...ktin bıraktın kapıyı zaten"

Bi kaç hafta önce tahlil vermek için laboratuardaydım. Neyse hemşire önce kan aldı ve idrar tahlili için şu beyaz kaplardan verdi neyse uzatmayayım bide çizgi çekti buraya kadar manasında, dibinde bi yerde yani benden önceki adamın
çıkmasını bekledim adam bi çıktı idrarı dolduracağı kabı ağzına kadar doldurmuştu ve idrar yerlere ellerine falan döküldü. Hemşire bu kadarına gerek olmadığını söyleyince adamın verdiği cevapta koptum zaten: -başka kap vermediğiniz için hepsini buna doldurmak zorunda kaldım.

Yeni bir eve taşınmıştık ev daha yeniydi. 5. katta oturuyorduk, asansörlü bir apartmandı. Annem bankadan eve geliyordu bende balkondan gördüm onu ve kapının merceğinden seyretmeye başladım. Annem kapıya gelip ters ters bakmaya başladı. Ve gidip geliyordu koridorda. Ben de kapıyı açmadım hala seyrediyordum. Zile basmasını bekledim basmadı. Bir kaç kere gitti geldi koridorda en sonunda dayanamayıp aşağı doğru inmeye başladı. O sıra kapıyı açtım anne nereye gidiyorsun dedim. Annem de çok sevinerek den aa orası bizim ev mi dedi. Bende annemin saflığını bildiğimden dolayı gülmedim normal karşıladım. Sonra bana demesin mi ben orayı Naime Kartların evi sanmıştım.orda gülmekten yarıldım tabi. Kapının üstünde Name Card (yani isim kardı ) yazıyordu annem onu Namie Kart anlamış )) E annem ne de olsa yapar böle şeyler.

Ben ve arkadaşım bir gün bir durakta otobüs bekliyoruz. Bundan yaklaşık 5-6 sene evvel. Takım elbiseli, havalı bakışlar atan bir şehir magandası da yanımızda beklemeye başladı. Bir müddet sonra belinin yan tarafında değil de ön tarafında kemerinde asılı duran, iğrenç renkte kılıflı devasa bir cep telefonunu göstere göstere çıkarttı ve başladı oynamaya. Bu arada da bizi süzüyor hava atacak ya. Birden -şu bizim Almanya'daki Selma'yı bir arayayım, diye bir cümle sarf etti bize kibirli bakışlar atarken. Sonra başladı konuşmaya. Biz de düşünüyoruz: Vay be maganda hakikaten Almanya'yla falan
konuşuyor be. O zamanlar bizde telefon da yok. Hayıflanıyoruz. Bizimki konuşmayı şova dönüştürüyor. Tam direktifler verdiği sırada pat, konuştuğuna inandığımız telefon kulağındayken zangır zangır çalmaya başladı. Bizimki eşekten düşmüş karpuza döndü bir anda. Ne yapacağını şaşırdı ve ne dese umarsınız: -Yaa bu telefon bozuldu galiba..

iki arkadaş Kadıköy'deyiz ve acilen telefon açmamız gerekiyor. Her yerde kontürlü telefon aradık. En sonunda bulduk tabi.. Neyse kartı makineye yolladık. Makinenin ekranında çok doğal bir yazı belirdi. ACİL ARAMA İÇİN. bunu gören arkadaş durumun verdiği psikoloji ile tuhaf şeyler sayıklamaya başladı.-oğlum tuşlara hızlı hızlı bas!'acil
aramadığımızı nerden bilecekler!!!! kahkahalarla altıma sıçtım tabi.

Postanedeyiz, taahhütlü mektup atıcaz. Adamın birisi memura Amerika'ya göndermek üzere bir zarf uzattı. Memurda gayet saf bir bakışla USA nerenin kazası diye sordu. Herkeste bir kahkaha. Diğer memur arkadaşının durumu kurtarmak için hemen ekledi. Kız orası Amerika yaw.

Bir gün belediye otobüsündeyim. Durakta teyzenin biri bindi. Şoföre;"evladım acelem var ama biletim yok" dedi. Şoför ; "bin teyzecim, sonraki duraktan alırsın, ama önce bir de yolculara sor" dedi. Bunun üstüne teyze yolculara dönüp; "Pardon, bir sonraki duraktan bilet alabilir miyim?" diye sordu.

KOMİK İSİMLER VE SOYİSİMLER
 

Bayram Amca 
Necati Yenge 
Meliha Eniste
Zehra Esekcanbazı
Yusuf Ziya Salakoglu
Abudulsamet Döver 
Ramazan Öldürür 
Ismail Öldürücü 
Gülsen Motor 
Haci Benzin 
Menemine Cart
Burhanettin Curt 
Cafer Cırt 
Döndü Cort 
Fedakar Pat 
Saban Küt 
Vesile Aybasi 
Haziment Pet 
Abdurrahman Kıllı 
Aytekin Kıllıbacak 
Makbule Kıllıbaldir 
Atilla Otuzbirogulları 
Ahmet Yavsar 
Ökkes Ford 
Nadir Verir 
Duran Tekerlek 
Döndü Yuvarlak 
Özdemir Damızlık 
Izzet Angut 
Türkan Romantik 
Hafize Kazma

 

Çıldırtan Müşteri
 

Tüketici hakları konusunda Müşteri her zaman haklı mı? sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki mahkemelik olayları araştırmışlar ve bulunan belgelerden birisi. Olay gerçek... WordPerfect (Bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayarı -elektrikli- daktilo gibi yapan bir programın yapımcısı)... Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşmasını okuyacaksınız: Bu konuşma sonrası WordPerfect görevlisi işinden kovuluyor. Kovulan görevli WordPerfecti kendisini "Gerekçesiz" işten çıkardığı için mahkemeye veriyor. İste bu konuşmanın deşifresi. -WordPerfect yardım hattı,
-buyurun, nasıl yardımcı olabilirim.
-WordPerfect`te bir sorun oldu.
-Nasıl bir sorun?
-Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-Gitti mi?
-Yok oldu!
-Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-Hiç bir şey.
-Hiç bir şey mi?
-Yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-Hala WordPerfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı?
-Bunu nereden bileyim.
-Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
-Bir "hece" mi..
-Boş verin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-Söyledim ya hiç bir şey yazmıyor.
-Monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
-Monitör ne?
-Ekranı olan yer, televizyon gibi.. Çalıştığını gösteren küçük bir lamba var mı?
-Bilmiyorum.
-Monitörün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması lazım. Görebiliyor musunuz?
-Evet.
-Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlı mı bana söyleyin.
-Bağlı.
-Harika. Monitörün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
-Görmedim.
-Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı olması lazım.
-Evet buldum.
-Tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı diye bakın.
-Kabloya ulaşamıyorum.
-Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-Olmuyor.
-Bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız...
-Eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
-Karanlık?
-Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-Ofisin ışıklarını yakın.
-Yanmaz.
-Neden?
-Elektrikler kesik.
-Elektrikler mi kesik. Tanrım..! (kısa bir sessizlik) Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
-Evet dolapta.
-Şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
-Durum bu kadar kötü mü?
-Korkarım öyle!
-Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
-"Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım" diyeceksiniz. işte böyle, kolay gelsin....."

Minibüs Yazıları

Gönlünde yer yoksa bana güzelim; fark etmez ben ayakta da giderim.
Bir sana, bir de sabah uykusuna hastayım.
Karayollarında değil, senin kollarında öleyim.
Vur kalbime hançeri, yüreğim parçalansın; fazla derine inme, çünkü orda sen varsın.
Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım.
Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza.
Öyle birini sev ki, sen ölünce o hiç yasamasın.
Sen gökyüzünde doğan güneş, ben yollarda çilekeş.
Ben bir kadını sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparım; ama ki bir yanlışını görmeyeyim bir bidon benzin döker çatır çatır yakarım.
Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta.
Burma burma bıyıklarım, Tarkan seni ayıklarım.

Gözlerin var ya, benim olacaksın delikanlıca
Gidişine kızlar, duruşuna yollar hasta
Rampaların ustasıyım gözlerinin hastasıyım..
Önünü görmeden sollama, eve acı haber yollama...
Sollama beni, sollarım seni!

Hadi, hayırlı yolculuklar abi..
Kuzu kurdun, yol Ford'un...

Gözerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun
Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza!
Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat?!
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim
Alırsın Ford, olursun Lord
İstedim vermediler; sen şoförsün dediler!
Rampanın atmacası
Gas, fren, şanzıman halin duman
Aşk çekenin yol gidenin!
Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun
Uzaktan seveceğim, senin haberin olmayacak
Sollama beni, mahcup ederim seni!
Tek rakibimiz, Türk Hava Yolları
Dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı.
Bir sabah uykusuna doyamadım bir de sana
Bana öyle melun melun bakma güzelim, biliyorum birazdan sen de ineceksin!...

Boşuna uğraşma okumak için, cam çatlak diye yapıştırdık bunu

 

Cep Telefonu Geyikleri


  Pire itte, cep telefonu yiğitte bulunur.
Yiğidin cep telefonu meydandadır.
Alışmadık cepte telefon durmaz.
Anadan geçilir, cep telefonundan geçilmez.
Ey cep telefonlu Türk Gençliği...
Arsızın yüzüne tükürmüşler,"Kapsama alanı dışındayım" demiş.
İnsanı dert, cep telefonunu kart oldurur.
Bir cep telefonlu Türk, dünyaya bedeldir.
At olur meydan kalır, yiğit olur cep telefonu kalır.
Boşboğazı cehenneme atmışlar,"cep telefonum nerede?"demiş.
Çingeneye beylik vermişler, önce cep telefonu almış.
Cep telefonlu çoban, yoksul beyden yeğdir. .
Denize düşen cep telefonuna sarılır.
Dilenciye cep telefonu vermişler, kartını beğenmemiş.
Cep telefonumu isteme benden, buz gibi soğurum senden.
Erkeğin kalbine giden yol cep telefonundan geçer.
Haydan gelen cep telefonu, faturasına gider. .
Ben sporcunun zeki, çevik, cep telefonlu ve ahlaklısını severim.
Ayranı yok içmeye, cep telefonu ile gider ...
Görmemişin cep telefonu olmuş, tutmuş antenini koparmış.

 

Öğrencinin Sözlüğü
 

Atmak : Ders anlatmak
Asmak : Sözlü günü yapılan gezi
Cesur : Kopya çeken kimse
Çöp Kutusu : Basket potası
Dalga Geçme : Ders dinleme
Disiplin : Öğretmenin kozu
Esnemek : Ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık
Felç : Karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık
Gardiyan : Nöbetçi öğretmen
Hastalık : Mazeret
Hayır Sever : Kopya veren
Okul : Hapishane
İnekleme : Çok ders çalışma
Karne : Loto Kuponu
Şaşkın : Yeni öğrenci
Tebeşir : Cephane
Komedi : Yazılıların açıklanması
Veli : Ara karneden bile haberi olmayan gariban
Çıkış Zili : Can kurtaran
Sözlü : Ecel teri,mizan terazisi
Not Defteri : Loto kağıdı
Öğrenci : Hilkat garibesi,zavallı
Öğretmen : Ahiret sualcisi
Sınıf : Muhabbethane
Ödev : Angarya

Vurgun: (Kopya sonucu)tam not alma
Bayram: Dersin boş geçmesi
Ecel: Yazılı sınavı
Can pazarı: Bütünleme sınavı
Eyvallah: 5 aldıktan sonra duyguların ifade edilmesi
Fatura: Karne
Fedai: Gönüllü sözlüye kalkan
Geviş getirmek: Öğrencinin bilmediğini anlatmaya başlaması
Külfet: Kitap taşıma
Ö.S.S.: Ön silkeleme sınavı
Aforoz: Okuldan atılma
Fuzuli: Ev ödevi
Arkadaş: Sınav anı yaklaştıkça kuvvetlenen dostluk ve kardeşlik bağı
Sınav: Kabus
Uyumak: İki tenefüs arası sosyal faaliyet
Zil: Kurtuluş çıngırağı
Gırtlak: Hocaların boşuna patlattıkları organları
Kütüphane: kitap mezarlığı

Sınıf Geçmek : Tahayyül
Sınıfta Kalmak : Küme düşmek
Teneffüs : Kudurma saati
Giriş Zili : Cenaze marşı
Masal : Anlatılan ders
Enflasyon : Notların öğretmen tarafından düşürülmesi
Devalüasyon : Öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri
Vaka-ı Vakvak : İyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri
İstenmeyen Gün : Pazartesi
İstenen Gün : Cuma
En İyi Haber : Hoca Yok, ders boş, vallaha...

 

En güzel komik duvar yazıları


  Avrupa'dan gelen soğuk hava dalgası, ülkemizi etkisi altına aldı.. Yok abi, Avrupa bizi sevmiyor işte, kabul edelim artık!..
 
Uzun lafın kısası : U.L.
 
Oyunu ayakta alkışladım, oturacak yer yoktu...
 
Cinayet masası, idam sehpası, elektrikli sandalye, ölüm döşeği... Bu ev pek tekin değil hanım.. Yürü gidelim...
 
Zencinin biri denize düşerse ne olur? Tabii ki ıslanır..
 
Yumurtanı sahanda mı yersin? Yoksa deplasmanda mı?
 
Alfabe artık 28 harf, "O" şimdi asker!
 
Ağrı kesicin varda, Erciyes kesicin de var mı?
 
Volkswagen Pass-at , Şahsi oynama !
 
1 , 2 , 3 TIP!.. Hayır!?! 1, 2, 3 Mühendislik !
 
Her hakkı saklıymış. Bende de bunca Hakkı nerede diyordum.
 
Maaş 250 milyon mu? Aaa başlarım böyle işe haa..
 
Atı alan Üsküdar'ı geçti. Biz takibe devam ediyorum merkez. Tamam!..
 
Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der. Ondan sonra "Konuşan kedi" olarak çok meşhur olur.
 
Kızımı ne doktorlar, ne mühendisler istedi. Bizde baktık evde kalacak,size verelim dedik, berber bey oğlum!..
 
Sigaraya ayrı, içkiye ayrı paramı veriyorsun. Tütün kolonyası iç...
 
Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark.
 
Kadın hakkı diye bir şey yoktur. Çünkü Hakkı erkek ismidir...
 
Ağlarsa anam ağlar gerisi playback yapar...
 
Kendim için bir şey istiyorsam namerdin Allah'ım anneme güzel bir gelin nasip et!! Aminnnnnn...
 
Yıkanan Ton'a ne denir? Washington!
 
Geçen gün bir taksi çevirdim, hala dönüyor!
 
Cin Ali mavi mürekkebe düşerse ne olur? Blue Jean.
 
Kitabım evde kaldı. Aaa ben kitabını evli sanıyordum!
 
Basamakta durmayın otomatik kapı çarpar, böler, karekökünü alır...
 
Bak Barbie'ciğim,sen daha çok TOY sun.
 
Türkiye'de en demokratik olay, trafik kazaları; herkes eziliyor...
 
Tüh!.. Amortiyi tek rakamla kaçırdım yine...
 
Oğlum,senin zayıflaman için daha 40 fırın ekmek yemen lazım..
 
Suçlu ayağa kalk!..Çocuklu bayana yer ver!..
 
Daha son kullanma tarihine çok var, Yavaş iç şu meyve suyunu...
 
Beni deniz tutar, Ali tutar, Cem tutar.. Severler beni..
 
Bayram değil, seyran değil.. Allah Allah!... Bir türlü çıkartamadım sizi..
 
Hava korsanı uçağı kaçıracaktı,yapamadı.. Çünkü; uçağı kaçırdı...
 
Çingeneler Amerika'yı nasıl okur? ABE DE..
 
Ödümü patlattın.. 80 yıla kadar ölürsem sebebi sensin.
 
İyi ki İtalya'da doğmamışız! Neden? Çünkü İtalyan'ca bilmiyoruz!
 
Sizin araba ne malı? Alman malı! Bizimki de kliMALI!
 
Yangın dolabını açarsan ne olur? Yang kızar...
 
Adamın biri yarın ölücem demış. Yarmışlar hakikaten ölmüş...
 
İnsanları niye kafasına su dökerek uyandırırlar? Çünkü suyun kaldırma kuvveti vardır.
 
Köfteyle möfte arasında ne fark vardır? Biri kıymadan yapılır diğeri mıymadan...
 
Geçen gün ben kamyonu sürdüm, Leonardo da Vinci...
 
Fransızların nesi eksiktir? "Fran"ları tabii ki!
 
Çok iyi göbek atan kazana ne denir? İyi oynayan kazansın!
 
Tem otoyoluna muz düşerse ne olur? TemMUZ...
 
Yerin kulağı war benim de kulağım war. Ben yer miyim? Hayır yemem...
 
Bir adam karısını dövüyormuş, kapı çalmış karısını dövmeye bırakmış, neden? Eşek sudan gelmiş.
 
Tomi'nin annesi kimdir? AnaTOMİ
 
Adam bilgisayar başında uyuyakalmış. Ertesi gün nezle olmuş. Neden? Windows açık kalmış.

Seni Seviyorum
 

Seni Seviyorum : Teoride mi, pratikte mi?
Seni Seviyorum : Anlaşıldı. Tamam...
Seni Seviyorum : Ne güzel... Seninle beraber beni seven iki kişi olduk böylece...
Seni Seviyorum : Havalardandır, bana da oluyor bazen...
Seni Seviyorum : Et olarak mı, ruh olarak mı?
Seni Seviyorum : Neden? Bende benim bilmediğim bir şeyler mi var?
Seni Seviyorum : Çok hoş... Peki başka ne gibi hünerlerin var?
Seni Seviyorum : Beni bu işlere karıştırma ne olur...
Seni Seviyorum : Ben de senin, beni sevişini seviyorum.
Seni Seviyorum : Üzülme, zamanla geçer.
Seni Seviyorum : Hadi ya, çok ilginç... Eee sonra...
Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum. Eee, şimdi ne olacak?
Seni Seviyorum : Hayır izin vermiyorum! Bugün beni seven yarın kediyi köpeği de sever. Olmaz, ben ciddi biriyim
Seni Seviyorum : Teşekkür ederim... Bu benim için büyük bir şeref... Sevgine layık olmaya çalışacağım. Büyüklerimi sevip küçüklerimi koruyacağım.
Seni Seviyorum : Gücün bana mı yetiyor? Akranlarını sevsene!
Seni Seviyorum : Bu neye cevap olacak, neyi çözecek peki?
Seni Seviyorum : Allah razı olsun...
Seni Seviyorum : Sen aşmışsın, ben artık ne desem boş...
Seni Seviyorum : Olur paket mi olsun, burada mı seveceksin?
Seni Seviyorum : Seni seviyorumunda ekleyeceğin bir şey yoksa evlere dağılalım.
Seni Seviyorum : Beni sevmek demek, beni görmek demek değildir. Bu fani vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat sevgin ilelebet payidar kalacaktır.
Seni Seviyorum : İyi de bunun sosyal güvencesi, sigortası filan var mı?
Seni Seviyorum : O vakit ağaç dik Türkiye çöl olmasın, güler yüzün gül yanağın solmasın, ben öleyim sana bir şey olmasın. (TEMA Vakfı)
Seni Seviyorum : Ömrünü, enerjini daha faydalı işlere harcasana canım... Yazık ediyorsun vallaha...
Seni Seviyorum : Elinden başka bir halt gelmez ki zaten...
Seni Seviyorum : Utanmadan bir de bunu yüzüme karşı söylüyorsun ha... Yıkıl karşımdan...
Veee Tabi ki...
Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum aşkım...


Türk Yalanları
 

Kalsaydınız bişeyler yerdik...

Vallaha sarıda geçtim memur bey...

Kazanmak önemli diil mühim olan yarışmaya katılmaktı...

Dünya ahiret bacımsın...

Şuan 65 milyon bizi izliyor...

Bu son sigaram...

Bütün kadınlar güzeldir...

İki saat kapıda bekledim, açan olmadı...

Seni düşünmekten bütün gece gözüme uyku girmedi...

Sen bi de beni gençliğimde görecektin...

Ağlamıyorum... Gözüme bişey kaçtı...

Yemezsen arkandan ağlar...

Seni leylekler getirdi yavrum...

Akşama erken gelicem...

Bu aldığım en güzel hediye...

Bi oturuşta iki büyük deviririm...

Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için...

Ağzıma sigara sürmedim...

Ben almiyim rejimdeyim...

Nereye? Daha karpuz kesacaktık...

Eee ne zaman gidiyoruz içmeye?...

Kadınlar en çok kel erkeklerden hoşlanır...

İşim bitsin ben seni ararım...

Bir kez olsun yüzüm gülmedi...

Hayatımda hiç ilaç almadım...

İhraç fazlası bunlar...

O elinizdeki tek kaldı, başka yok...

Bi`tanem...

Seni Seviyorum...

Beni seçerseniz size...

Ben de tam seni arayacaktım...

Bi şey olmaz...

Ben eski yüzücülerdenim...

Bizi davet ettiler ama gitmedik...

Valla bu size çok yakıştı...

Senin annen bir melekti yavrum...

Bana yan bakan daha anasının karnından doğmadı...

Merak etme hayatım sekreterimi görsen çok çirkin....

Büyük ikramiyeyi kazanmak istemiyorum önemli olan alın teri...

Merhaba karıcım, mesai yeni bitti de...

Üzülme sevgilim evlenince anneni yanımıza alırız...

Evi boşaltın! Almanya`dan oğlum geliyor...

İki gözüm önüme aksın ki...

Kilolarımla barışığım ben böyle mutluyum!

Formu doldurun biz sizi ararız

Bu sene üniversite soruları çok basitti, keşke sınava girseydim...

Ben her bahar aşık olurum...

Gerçek aşkı sende buldum...

2 saat bekledim...Gelmedin!

Üşüyosan ceketimi alabilirsiniz...

Seni anlıyorum.

Hatırası var, bunu sana veremem...

Arkasından değil, burada olsa yüzüne de söylerim

Her bedene uyar bu...

Gol atmayı sevmiyorum. Asist yapmak daha çok hoşuma gidiyor.

Senin eline kimse su dökemez..

Öğretmenin vurduğu yerde gül biter

Şöyle bir arabam olsun milyarlarca borcum olsun...

Benim için önemli olan ruh güzelliği

Hediye olmasa inan verirdim.

Bi arkadaşa bakıp çıkıcam, istersen kimlik bırakayım...

Mektup gelmedi mi? Ama ben kendi elimle postaya attım...

Belki biraz sıktı ama hiç merak etmeyin kullandıkça açılır...

Kitaplarıma bir daha bakayım ama kitabı sana verdiğimden eminim...

Onun için bişeyler yapmayı çok isterdim... Ama maalesef... Elimden bişey gelmez...

Sensizlik canıma tak etti...

Ben hiç yalan söylemem

Akşam elektrikler kesildi, dersimi yapamadım...

Bunun garantisi biziz abi...

Telefon şehirlerarasına kapalı

Ben zaten böyle olacağını biliyordum...

Bi kereden bişey olmaz.

Biz sadece arkadaşız.

Kuran çarpsın bu son sigaram

Son biletler bunlar

Hiç acıtmayacak.

Daha önce hiç kimseyi böylesine sevmemiştim.

Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz...

Sayısaldan para çıksa, önce kimsesiz çocuklara sonra da yaşlılara bağışlarım...

Haaa bi de okul yaptırırım...

Abi kızı görücen bi içim su...

Adem Bey şu an toplantıda... Kim arıyordu?

Sizden iyi olmasın bi arkadaşım vardı...

Kuru ekmek bana yeter... Yeter ki huzurum yerinde olsun...

Dış transferleri 15 gün içinde bitiricez....

Aradım... Çaldı çaldı açan olmadı...

Dünyanın en mutlu çifti olucaz...

Devletimiz güçlüdür..........

Failleri en kısa zamanda yakalanacak......

Enflasyon düşecek.......

Bu kış komünizm gelecek.......

Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz......

Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz......

Benim işçim, benim köylüm, benim memurum...

Popüler Yalanlar
 

Ben zaten anlamıştım.
Önemli olan ruh güzelliği canım.
Senden başka kimseyi sevmedim.
Aaaa.Hoşgeldin.Ben de şimdi sana geliyordum.
Abi İş Yarın tamam.
Öğle tatili yapmıyoruz.
Şimdi ben de seni arayacaktım.
Orijinal yedek parçası.
Telefon şehirler arasına kapalı abi be.
Burada torpil geçmez kardeşim.
Valla girilmez levhasını görmedim memur bey.
Yemeğe kalsaydınız.
Çok üzüldüm.
Her bedene uyar abla.
Davetliydik ama gitmedik.
Kızımızı ne doktorlar ne mühendisler istedi...
Herkese eşit zam yapıldı.
Hatırası var.
Sen her şeyin en iyisine layıksın.
Biz sadece arkadaşız.
O benim ağabeyim gibiydi.
Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
Emrin olur.
Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
Bilsem söylemez miyim???
Ayıp ettin valla kimseye söylemem.
Kolay gelsin herkese.
Aradım valla yoktun...
Kusura bakma güzelim, bizde de hiç bozuk kalmadı.
Yolda lastik patladı.
Çok kolay bir ders. Ben hep 100 alırdım.
Baba, bu dönem kitaplar çok tuttu.
Yedi göbekten İstanbulluyuz.
Üç saatte Ankara'ya indik.
Çok yakın ahbabım olur.
Elimizde büyüdü.
Orada durumunu toparlamış. Paraya para demiyormuş.
Paranın ne önemi var mühim olan insanlık.
Abi sen kapat, ben hemen arıyorum.
Çocuğu gönderdim bile, birazdan sende.
İmkansız, daha ucuza bulamazsınız.
Şimdi seni düşünüyordum.
Makine bozuk. (Resmi daire fotokopicisi)
Giyince açılır, merak etmeyin.
Seni sevdiğim için yapıyorum bunları.
Kapatmam lazım, ocakta yemek var.
En doğru, en hızlı, en detaylı haberler için bizi izleyin.
Biz demokrasinin bekçisiyiz.
Saat durmuş, çalmadı.
Yok canım, benim değil, arkadaşlar unutmuş.
Biz de şimdi içeri girdik.
Biz de tam kapıdaydık.
Aaa, sana en az beş e-posta gönderdim, almadın mı?
Sürekli arıyorum, düşmüyor.
Karım çok hasta, acil servise yetiştirmem lazım.
Oo hooo...çoktaaaan.
En geç haftaya hepsini öderim.
Arayacaktım ama işler çok yoğun, kafamı kaldıramıyorum.
Abi ikinci köprüde bir basmışım, kadran 225.
Bir tanesi sorun çıkarsın, hepsini geri getir.
Benim köylüm, benim çiftçim, benim memurum.
Abla tabaklar tamamıyla ithal malıdır, kırılmaz.
Kurtarmıyor abla, bak inan zararına satıyorum.
Müşteri: Garson bey kadayıf taze mi? Garson: Tabii beyefendi, daha bu sabah çıktı.
Elimde kalmamış beyefendi, siz girmeden biraz önce son parçayı sattım.
Çok yakışmış...
Telefon kapalı değildi... Demek çekmemiş. Hay Allah!!!
Aslında sorular çok kolaydı.
Ben mi onu seviyormuşum. Daha neler gıcık oluyorum ben ona ya...
Ders çalışıyorum...
Canım bilerek olmadı ya..
Ben ders çalışsam ooohoo...

Gereksiz Bilgiler
 

1. Suudi Arabistan'da bir kadın kocasına kahve yapmazsa bu boşanma nedenidir.

2. Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.

3. Bir fare bir deveye oranla daha uzun süre susuzluğa dayanabilir.

4. İnsan midesi 2 haftada bir iç zarını yenilemek zorundadır, aksi halde kendi kendini sindirir.

5. "İ" harfinin üzerindeki noktaya İngilizler "Dedikodu" derler.

6. Bir bardak taze şampanyanın içine bir kuru üzüm atarsanız üzüm asansör gibi bardağın altından üstüne üstünden altına sürekli dolaşır.

7. Eğer ağzımıza attığımız bir şeye tükürüğümüz değmese onun tadını anlayamayız.

8. Zürafa kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler.

9. Mc Donalds'in karının %40'ı çocuk mönüsü satışından gelir.

10. Her insanin dilinin izi de parmak izi gibi farklıdır.

11. Tarihi film Ben Hur'da çekim ekibinin fark etmediği kırmızı bir otomobil görünür.

12. Einstein 9 yasına kadar düzgün konuşamamıştır. Ailesi onun özürlü olduğunu düşünmüştür.

13. Her gün doğan çocukların ortalama 12'si yanlış anne babaya verilmektedir.

14. Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır. 1950'den önce kenevir, ağaç kabuğu ve marijuana yaprağı kullanılarak yapılırdı.

15. Çikolatanın köpekleri öldürdüğü doğrudur. Onların kalbine ve sinir sistemine zarar verir. Yarım kilo kadar çikolata küçük bir köpeği öldürebilir.

16. Birçok ruj çeşidi balık pulu içerir.

17. Katil balinalar köpek balıklarının midesine alttan torpil gibi vurarak onları öldürür.

18. Ketcap 1830'lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.

 

Öğrencilerin Sınav Sorularına Cevapları
 

Yukarıdaki şiirin ölçüsü nedir?
Cevap: Yaklaşık dokuz santimetredir.(lise 1)

Kimlere zekat verilmez?
Cevap: Şeytana.(ilkokul 5)

Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı kaça ayrılır?
Cevap : Üçe; kara, deniz, hava kuvvetleri.(orta 3)

Mondros'u açıklayınız?
Cevap: Mondros kimdir bilmiyom (Orhan/8)

İneğin midesi kaç bölümdür?
Cevap: İki oda bir salon bir mutfak (ortaokul 1)

Servet-i Fünun edebiyatı hangi edebi akımlardan etkilenmiştir?
Cevap: Elektrik akımından (Yasar/lise 3)

Üremeyi açıklayınız?
Cevap: Anne ve babanın gece yaptığı işe üreme denir (Gülşah /lise 1)

Canlıların ortak özellikleri nelerdir?
Cevap: Yol, su, camii, mezarlık

Orta Asya'dan göçün sebepleri nelerdir?
Cevap: Elektrik kesintisi (Gülümser/6)

Türkiye'nin geçitlerini yazınız?
Cevap: Alt geçit, Üst geçit, Yaya geçidi (Serkan/7)

Kanuni Fransa'ya neden kapütilasyon tanımıştır?
Cevap: Bir kadına yardım etmek için (Berat/ilkokul)

Güney Doğu Anadolu bölgesinde petrol nerelerden çıkartılır?
Cevap: Petrol Raman ve Gazmandan çıkartılır (filiz/ortaokul 2)

İzmir'i kim işgal etti?
Cevap: Gazeteci Hasan Tahsin (Baris/orta3)

Ailenin reisi kimdir?
Cevap: Anam (Sabri/ilkokul3)

Koşma nedir?
Cevap: Yürümenin hızlı şekline koşma denir (samet/lise1)

Canlıların en küçüğüne ne ad verilir?
Cevap: Bebek (odbs)

Kasabayı kim yönetir?
Cevap: Şerif ve adamları (Kamil/ilkokul5)

Mübarek geceler hangileridir yazınız?
Cevap: Kına, gerdek ve dolunay gecesi (Hatice/ilkokul5)

Fabl nedir?
Cevap: Bilinmiyor

Gece yürüyüşlerinde kendi güvenliğimizi sağlamak için neler yapmalıyız.
cevap:Arabaların geldiğini görünce önümüzü iliklemek gerekir, parlak şeyler giymezsek arabanın önündeki insanlar veya canlılar görünmez.

Ülkemizdeki demir yataklarını yazınız.
cevap:somya , karyola, kanepe,divan.

Malazgirt savaşının sonuçları nelerdir yazınız.
cevap: Malazgirt savaşı sonuçları, Malazgirt savaşı sonucunda ben kan dökülmesin dedim onlar pat küt girdiler savaşa ve Malazgirtliler savaşı kazandılar.

Otomobil nedir tanımlayınız.
cevap: üzerinde taksi yazmayan araca otomobil denir.
cevap:Bekir öğretmenimizin kullandığı otomobil.

Araç nedir?
cevap: evimizde yada okulumuzda kullandığımız öteberilerdir.
cevap:karayolları üzerinde kullanılan bir cisimdir.

Ülkemizde vali atanması nasıl oluyor?
cevap:başbakan tamam şuraya atansın diyor ve bakanda oraya vali atıyor.

Hava alanı ve hava limanı nedir? tanımlayınız.
cevap:hava alanı uçakların havaya uçtuğu yerdir.hava limanı uçakların indiği yerdir.
cevap :uçakların gittiği yere denir. helikopterin kalkıp indiği yere denir.

Ülkemizde karayollarının bakım, yapım ve onarımından sorumlu kuruluşların isimlerini yazınız.
cevap: Türk genel müdürlüğü
Türk genel memurluğu
Belediye unsurları
Trafik kurumları genel müdürlüğü

Eski Türk Film İsimleri
 

BEN BIR KANUN KACAGIYIM (1966)
BEN BIR SOKAK KADINIYIM (1966)
GUNAHINI ODEYEN KADIN (1969)
GUNAHINI ODEYEN ADAM (1969)
GUNAHLARINI KANLARIYLA ODEYENLER (1969)
IYI DOVERIM KOTU SEVERIM (1972)
ACI SEVERIM TATLI DOVERIM (1975)
OLUMUNU KENDIN SEC (1971)
OLMEDEN TOVBE ET (1971)
MEZARINI KAZ BENI BEKLE (1971)
IPINI BOYNUNDA BIL (1971)
VE SILAHINI CEKTI (1972)
KIYMA BANA GUZELIM (1962)
VUR VUR KAC KAC (1972)
VURMA ZALIM VURMA (1972)
FIRCANA BAYILDIM BOYACI (1978)
VE ONU VURDULAR (1973)
OLUMLE SEVISENLER (1972)
SEVISEREK OLENLER (1975)
AYIKLA BENI HUSNU (1975)
YE BENI MAHMUT (1975)
ZIMBALA BILAL (1975)
ISMET BU NE KISMET (1978)
OTTUR KUSU OMER (1979)
KOKLA BENI MELAHAT (1975)
KOKLA AMA KOPARTMA (1975)
HASAN ALMAZ BASAN ALIR (1975)
BU BABA BASKA BABA (1975)
BEN ARMUDU DISLERIM (1975)
SIPSAK BASARIM (1975)
ISTE KAPI ISTE SAPI (1975)
YUZME BILMIYORSAN ISIN NE AGACTA (1978)
HER ADIMIM BELA (1972)
ADIM BELADIR (1970)
ADIM KAN SOYADIM SILAH (1970)

 

 

Hayat Sözlüğü
 

Aşk : 1 sesli, 2 sessiz veya 2 aptaldan oluşan sözcük.

Dil : Bazı dejenere insanların konuşmak için kullandıkları cinsel organ.

Baş ağrısı : Kadınlar tarafından en sık kullanılan doğum kontrol yöntemi.

Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre.

Futbol : Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri nesne.

Kuantum fiziği:Gece vakti, karanlık bir odada var olmayan bir kediyi arayan kör adam.

Hardware : Bilgisayarın software arızası nedeniyle bozulması durumunda yumruklanan kısmı.

Entellektuel : 2 saat boyunca işten başka bir şey düşünmeyi becerebilen insanoğlu.

Ekip çalışması : Bütün suçları ekibin geri kalanına yüklemeyi sağlayan çalışma biçimi.

Doktor : Hastalığınızı ilaçlarla iyileştiren, sonra da sizi faturalarla öldüren kişi.

Patron : Geç kaldığınızda işe erken gelen, erken geldiğinizde geç kalan kişi.

Gözyaşı : Erkek gücünün, kadın gücü karşısında bozguna uğratılmasına yarayan hidrolik güç birimi.

Söylenti : Ses hızından bile hızlı dağılan haberler.

Sözlük : Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer.

Evlilik : Erkeğin lisansını yitirip, kadının mastır (lisans üstü) olduğu bir sözleşme. (çok amerikan yorum)

Baba : Doğanın bize armağanı olan banka.

Politikacı : Seçimlerden önce elinizi sıkan, seçimlerden sonra ise güveninizi sarsan kişi.

Gülümseme : Pek çok şeyi bir doğruya çeviren eğri.

İyimser : Kazayla nehre düştüğünde banyo yapmaya başlayan kişi. Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlatır ki, bu yolculuk için can atarsınız. VS: Diğerlerini, gerçekte bildiklerinizden daha çoğunu bildiğinize inandırmanızı sağlayan bir işaret.

Ofis : Gergin bir ev hayatından sonra gevşediğiniz yer.

Komite : Kendi başlarına hiçbir şey yapamayan ve birlikte hiçbir şeyin yapılamayacağına karar vermek için bir araya gelen insanlar...

İlginc Ölümler
 

Bir işçi 600 tonluk press makinesinin, arasından emeklemek suretiyle geçerek, ucundaki 2450 santigratlık fırında sigarasını yakmaya çalıştı. Mekanı Cennet olsun.

Kurtarmaya gelen ambulans yerde yatan yaralının suratına park etti. Yaralının toprağı bol olsun.


Berberin "rahatlatma" amacıyla müşterisinin boynunu aniden sağa sola çevirmesi sonucunda, müşteri boyun kırılması ile bayağı bir rahatladı.. Allah rahmet eylesin.


Kafasında mermer kırdırmaya çalışan medyatik bir karateci travma sonucu öldü.


Midesine kaçan sineği öldürmek amacıyla ağzına sinek ilacı sıktı... Allah kalanlara akıl fikir versin.


Bir arabaya 11 kişi binip viyaduğe uçmak suretiyle 11 kişi Allah'ın rahmetine kavuştu..


Katta olmayan asansöre binmeye çalışan adam boşluğa düştü. Başımız sağ olsun.


Balkona 50 kişi çıktılar ve sonuçta balkon çöktü. Böylece toplu ölüm gerçekleşti.


Ormanda zehirli mantarları mangalda bir güzel közleyip afiyetle yiyen aile bir daha evine dönemedi.


Yatağındaki tahtakurusu ve bilumum haşaratı öldürmek için yatağını ilaçladı ve aradan iki, üç dakika geçmeden aynı yatakta derin bir uykuya daldı. Sabahı getiremedi.


Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısına kaçan taşı çıkartmak için ayağını silkeleyen adam, o sırada yoldan geçmekte olan yardımsever bir laz vatandaşın elektrik çarptığını sanması üzerine, kafasına kürek, kalas vb sert cisimlerle vurularak vefat etti.


Adam, yolda mutlu mesut yürürken kafasına balkon düştü. Toprağı bol olsun, iyi adamdı.


Adam, para çekmek amacıyla girdiği bankamatik gişesinde elektrik çarpması sonucu öldü.


Trafik kazasından yaralı olan adam, kurtarıldı. Gayet sağlıklı bir şekilde olayı atlatan adam ambulansçı amcanın "yav sen bin hele film falan çekelim" demesi üzerine hastaneye gitmeye ikna edildi. Adam yolda ambulansın kaza yapması sonucu öldü. (Ambulansçı amca hala sağ)


Adam çok sıkışmıştı. İhtiyacını bir yerde gidermesi gerekiyordu. Müsait bir yerde pozisyon aldı ve icraata başladı. Nereden bilebilirdi ki işediği yerde elektrik tellerinin olduğunu...


Nüfus sayımı nedeniyle bom boş olan otoyolda bir sayım görevlisi bariyerlere çarptı ve vefat etti...


Aynı işyerinde biri gündüz bir gece vardiyasında olmak üzere çalışmakta olan baba, oğuldan; biri mobilette motor ile işe gitmekte diğeri ise bir başka mobilette ile eve dönmekte iken, yol üzerindeki sert bir virajda karşılaştılar ve birbirlerine selam vermek isterken çarpışıp beraberce Hakkın rahmetine kavuştular.


Sarhoş bir şekilde tem otoyolunda seyreden bir araçtaki beş kişi radyoda çalmaya başlayan oynak bir şarkı üzerine aracı sağa çektiler ve tem'de göbek atmaya başladılar. Sonucuna katlandılar tabii. İşin ilginç yanı ise bu 5 kişiden 5'ininde ölmesi ve beşine de ayrı ayrı araçların çarpmış olması.


Giriş katın bir kat altında olan ve üstü ahır olarak kullanılan köy kahvesinde okey oynayanlar, üstlerine, katın çökmesi sonucu inek,öküz vb. büyükbaş hayvanların düşmesi ile köy mezarlığındaki anahtar teslim çukurlarına yerleştiler.


Eskiden anlatılan bir lunapark vakası: Parkın 2 kafadar gece bekçisi, park kapandıktan sonra, dönen salıncaklara binmeye karar vermişler. Yönetici kabinine girmişler aleti çalıştırmışlar. Makinenin ısınması için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salıncaklara bir güzel kurulmuşlar. 1 dakikalık süre geçmiş alet çalışmaya başlamış. Ama 2 kafadar seans süresini ayarlamayı unutunca, bütün gece kusarak Hakkın rahmetine kavuşmuşlar...

 

İlginç Yasaklar
 

ALABAMA
· Motorlu taşıt kullanan bir sürücünün gözbağı kullanması yasak.
· Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak.
· Anniston kentinin Noble Caddesi'nde bluejean giymek yasak.
· Jasper kentinde, bir erkeğin eşini başparmağından daha kalın bir sopayla dövmesi yasak.
· Lee ilçesinde, çarşamba günleri güneş battıktan sonra fıstık satmak yasak.
· Mobile kentinde, kadınlara yönelik uluma sesleri çıkarmak yasak.

ALASKA
· Uçaklardan geyik fotoğrafı çekmek yasak.
· Uyuyan bir ayıyı fotoğraf çekmek amacıyla uyandırmak yasak.
· Bir geyiği hareket halindeki bir uçaktan aşağı atmak yasak.
· Faribanks kentinde, bir geyiğe alkollu içki vermenin cezası hapis.

ARIZONA
· Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
· Eşeklerin küvette uyuması yasak.
· Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç "ağır suç" sayılıyor.
· Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
· Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
· Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
· Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.

CALIFORNIA
· Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km.den fazla sürat yapamaz.
· Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
· Arcdia kentinde, tavus kuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
· Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm.den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
· Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.

ILLINOIS
· Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
· Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.

COLORADO
· İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
· Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.

CONNECTICUT
· Bisikletle saatte 90 km.den fazla sürat yapmak yasak.
· New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km.den fazla sürat yapamazlar.
· Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.

FLORIDA
· Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
· At hırsızlığının cezası idam.

GEORGIA
· Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
· Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
· Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.

WYOMING
· Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
· Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.

GÜNEY DAKOTA
· Bir beyaz, kendi evinde ya da arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse, öldürebilir. Kızılderililer "saldırgan taraf" kabul ediliyor.
· Eyalet sınırları içindeki peynir fabrikalarında uyumak yasak.
· Spearfish kentinde 3 Kızılderili'yi sokakta vurmak serbest

TEXAS
· Bir başkasının ineğinin sütünü içmek yasak.
· Ayakta bira içerken bardak en fazla üç kez yudumlanabiliyor. Dördüncü yudum yasak; içmek için oturmak gerekiyor.
· Britannica Ansiklopedisi eyalet genelinde yasak. Çünkü içinde nasıl bira yapıldığı tarif ediliyor.
· Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak.
· San Antonio'da sığır hırsızlığının cezası, hırsızı çaldığı yerde asmak.

MARYLAND
· Bir aslanı sinemaya götürmek yasak.
· Ocean City'de, yüzerken yemek yemek yasak.

MISSISSIPPI
· Davar çalmanın cezası asılmak.

MONTANA
· Yedi ya da daha fazla Kızılderili'yi bir arada görürseniz vicdan azabı çekmeden ve yasayı da arkanıza alarak öldürebilirsiniz.
· Bir kadının eşine ait bir mektubu açması ağır suç.

NEBRASKA
· Çocukların kilisede geğirmesi yasak.
· Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak.
· Waterloo kentinde berberlerin 07.00 - 19.00 arası soğan yemeleri yasak.

NEVADA
· Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.
· Karayoluna deveyle çıkmak yasak..

KUZEY CAROLINA
· Fillerin pamuk tarlalarına girmesi yasak.
OHIO
· Balıkları sarhoş etmek yasak.
· Clinton İlçesi'nde, kamuya ait bir binaya yaslanmak yasak.
· Paulding'de polis köpeklerinin ısırma hakkı var.
· Strongville'de, Studs Trekel'in "Catch 22" adlı kitabı yasak.
· Youngstown'da yolda arabanın benzininin bitmesi yasak. Suç işlemiş sayılıyorsunuz.

OREGON
· Konserve mısır sadece balık oltasında yem olarak kullanılabilir.
· Marlon'da, din adamlarının ayinden önce soğan ve sarımsak yemeleri yasak.
· Salem'de kadınlara güreş yasak.

UTAH
· Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.
· Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz.
· Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü var.
· Bir insan 50 yaşını geçtikten sonra kuzeniyle evlenebilir.
· Salt Lake City'de içinde keman bulunan bir torbayla yürümek yasak.

VIRGINIA
· Bir insanın mahkeme binasının merdivenlerinde, karısını akşam 8'den önce dövmesi yasak.

WISCONSIN
· Racine'de, uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak.

Günümüz Bedduaları
 

Bilgi İşlem Bedduaları

Mouse'un kırıla.
Tıklayamayasıca...
Hatların kopa da hiç bir yere bağlanamayasın.
Disk'lerin "crash" ola...
File'larına virüs bulaşa...
Networklerden atılasın.
Database'in patlaya...
Security key'lerin deşifre ola.
Back-upların bozulsun da geçmişe dönemeyesin.
Kartuşun bite

Ekonomik Beddualar


Repo'da açığa düşesin, faiz sana zarar yaza.
İMKB 100 endeksin 1600 direncini kıramaya.
Uygun kur bulmaya, pozisyon açığına düşesin
Reuters'in arızalana, rate'leri izleyemeyesin.
Paran aracı kurumda kala, iç edile; Dövize endeksli kredi alasın.
"Zede"lenesin Merkez Bankası para piyasalarına müdahale ede.
O sırada sen de orada olasın, halden anlamayan bireysel danışmana denk düşesin
Sabah seansında endeks hızla düşe sen panik olup kağıt çıkarasın, ikinci seansta endeks kendini toplaya ama iş işten geçmiş ola.
İMF'nin gazabına gelesin...
Aldığın dolarlar sahte çıka..

Diğer Beddualar


Araba kullanırken cep telefonuyla konuşasın sonrada trafik polisine yakalanasın
Ucuza aldım diye sevindiğin araban çalıntı çıka.
Marti'yi okuyup ruhi bunalıma giresin.
Silikonların patlaya inşallah...
Hem fikir, hem zikir suçlusu olasın.
Ne yersen ye asit yapa ağzında, bir "falım" çiklet bulamayasın.
Kapsama alanı dışında kalasın.
Susurluk Skandalı'na adın karışa.
Medyalara gelesin inşallah Talk showlara, reality showlara çıkasın imajın sarsıla.
Tam otomatik çamaşır makinen kireçlene, bir gram Calgonit bulamayasın.
Önce Reha Muhtar'la İtiraf'a sonrada Karar Anı'na çıkasın...
Televolelere çıkasın, özel hayatın kalmaya...
Dağın başında araban bozula, kontörün bite
Hazır Kart'ın Özgür kızı gibi bi karıya düşesin...
BBG'ye katılasın, sonuncu olasın..

Reha Muhtar Klasikleri
 

Bir yüzücü 350 tonluk bir gemiyi çekmiştir. Muhtar sorar:
- Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
- İnanç meselesi. İçinizde bunu hissetmeniz gerekir.
- Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?

Muhtar bazen anlamakta zorlanır:
-Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?

Dağcılar donmak üzereyken kurtarılmıştır ve Muhtar oldukça kısa ama bütün merak ettiklerimiz soruların cevabı niteliğinde bir soru sorar:
-Soğuk muydu?

İtalya muhabiri Muhtar'a bildiriyor:
- İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarıcı anlamında 'Salvatore' diyorlar...
- Yani O'na kurtarıcı diyorlar, öyle mi?
- Evet. 'Salvatore' diyorlar...
..Ve Muhtar, her zaman anlama zorluğu çeken biz izleyicilere olayı açıklar:
- Gördüğünüz gibi sayın seyirciler... İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarıcı anlamında 'Matador' diyorlar...

Muhtar cenaze haberi verir:
-Salı günü kılınacak cuma namazından sonra defnedilecek cenaze...

Adam karısını boğarak öldürmüştür. Muhtar'ın ilk sözü:
- Efenim başınız sağ olsun...

Alparslan Türkeş'in cenaze töreni. Muhtar anlatır:
- Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı...

Kadın bıçaklanmıştır. Muhtar canlı yayında gerçeklerin peşindedir:
-Sizi öldürebildi mi efenim?

Mahkumlar tünel kazarak kaçar.. Muhtar sorar :
- Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?

Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...
- Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.

Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
- Peki, bebek şimdi nerede?

Reha Muhtar, canlı yayında Hamdi Bey'le konuşuyor.
- Sayın Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
- Evet Hamdi, Reha Bey..
- Hamdi diyorsun.
- Hamdi diyorum çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor.
- Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum efendim. Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
- Hamdi.
- Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. Peki sahte olan isminiz hangisi?
- Benim sahte olan bir ismim yok!
- Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
- Hayır Yeşil değilim.
- Öyleyse size niye Yeşil diyorlar?
- Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
- Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
- Ben sükut etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
- Yeşil değilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi?
- Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf görünüyorsunuz?
- Galiba delirdim. Bana bir doktor lütfen!
- Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum.

İyi Günler Türkiye, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa...

 

Adamın Biri...
 

Adamın metresi varmış, karısının santimetresi.
Adamın ayakları kokmuş, elleri linyit.
Adamın gözü dalmış, burnu yaprak.
Adamın inadı tutmuş, bir türlü bırakmamış.
Adamın evi yanmış, odaları düz.
Adamın canı çıkmış, bir daha yerine takamamışlar.
Adamın canı sıkılmış, gevşetememişler.
Adamın o lafa karnı tokmuş, gözü aç.
Adamın saçı kırmış, sakalı çayır.
Adam düşmüş, karısı gerçek.
Adam gülmüş, karısı lale.
Adam yatmış, karısı tekne.
Adam sinirliymiş, karısı kemikli.
Adam karısına "inek" demiş, birlikte aşağı inmişler.
Adam aklını kurcalamış, bozulmuş.
Adam yalana yer yok demiş, yalan da ayakta kalmış.
Adam karısının yüzünde bakmamış, doksan dokuzuna bakmış.
Adam saat kaç demiş, saat de kaçmış.
Adam kafasını toplamış, burnunu bölmüş.
Adam bol keseden ATmış, dar keseden eşek.
Adam yazmış, karısı kış.
Adam donmuş, karısı fanila.
Adam şişmiş, karısı tığ.
Adam şişmiş, karısı ızgara.
Adam almış, karısı mor.
Adam yaymış, karısı halter.
Adam basmış, karısı soprano.
Adam kazmış, karısı ördek.
Adam kurmuş, karısı döviz.
Adam bezmiş, karısı kumaş.
Adam çekmiş, karısı senet.
Adamın kahvesi taşmış, çayı kaya.
Adam kartmış, karısı mektup.
Adam SATmış, karısı RTL.
Adamın birinin gözleri yaşlıymış, kulakları genç.
Adamın biri güneşte yandı, ayda düz.
Adamın biri yolda elli lira bulmuş ama ayaklı lira bulamamış.
Adamın birinin uykusu gelmiş içeri almamış.
Adamın birinin beli tutulmuş eli kaçmış.
Adamın birinin gözü şişti, burnu tığ.
Adamın biri televizyona çıkmış bir daha indirememişler.
Adamın biri hakkını aramış meşgul çıkmış.
Adamın birini bi gün salıvermişler; pazartesi almışlar

İlk Türk Uzaya Çıkınca
 

İlk Türk uzay adamı (artık astronot mu denir, kozmonot mu denir,
uzay fatihi mi denir bilinmez) uzaya çıktığında atılacak olası gazete
manşetleri

- Kendimizi aştık...
- Bekle ay geliyoruz...
- Galaksi galaksi duy sesimizi, işte bu Türklerin ayak sesleri!..
- Uzaya kapak attık...
- Artık biz de uzaylıyız
- Türkler uzayda
- Türk'üz doğruyuz uzaylıyız...
- Bu bizim için büyük, insanlık için küçük bir adım!

Gaza gelmiş bazı gazete başlıkları

- Alemin kralı geliyor..
- Bekle bizi İngiltere..
- Uzay tamam sıra güneş'te!
- Bekle bizi Samanyolu
- Marslılarla Türkler arasında genetik bağ bulundu!

Star - Açın mekiklerimizin önünü! durduramazsınız...
Hürriyet - Uzanlara rağmen...
Milliyet - İstikbale eriştik (yanda üzerinde oynanmış bir Atatürk
resmi, yanında mekik)
Sabah - İlk biz duyurmuştuk..
Zaman - Ve mümin uzayda
Türkiye - Allah'a şükür..
Vatan - İşte Hezarfenin torunları.
Bulvar - Uzaya da girdik yada milli olduk
Star - Uzayın ulen
Hürriyet - Aydın doğandan Türk astronotlara jest
Akit - Uzayda duyulan ezan sesi
Sabah - Aydın doğandan büyük şantaj
Şamdan - Marslı erkeğimin geyşası olurum
Bulvar - Ay fena oluyorum
Star - Güneş ufuktan şimdi doğar yürüyoruz uzayaaaa
Star - Welcome to space

Spor sayfasının manşeti..

Hürriyet - Fenerbahçe rüya takımı kurdu..
Fanatik - Uzaylılar da Fenerbahçeli mi?
Fotomaç - Bir gün her uzaylı fenerli olacak
Milliyet - Uzay Fener'e dar gelecek..

Köşe yazarı başlıkları..

Oktay Ekşi - Marslılara savaş açalım..
Ertuğrul Özkök - En pahalı mars şarabını içtim..
Erman Toroğlu - N'aber hıncal bak gönderdik çocuğu uzaya..
Nihat Genç - Uzaylı olmanın topluma negatif etkisi..
Hıncal Uluç - TK00XV2 plakalı uzay aracı'nın sorumsuz astronotu..O
ne dönüş öyle kardeşim ?
Emin Çölaşan - Uzay mekiğinin yapımı için neden iki firmadan teklif
alınmadı ?
Bekir Coşkun - Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..
Ahmet Altan - Astronotları çıldırtan kadınların öğleden sonraları
ten kokusu ne ola ki ?
Ayşe Arman - Yine evleniyorum..
Turgay Şeren - Ben geçen haftaki yazımda belirtmiştim..
Haydar Dümen - Aktif seks uzayda olmaz.
Haşmet Baboğlu - Uzayda mı olmak, dünyada mı olmamak konusuna dikkat
etmek lazım..

Yabancı basından başlıklar..

Washington Post : İnsanlı ilk Türk uzay aracı astronotu almadan
uzaya çıktı..
Le Figaro : Astronotlar arasında hiç Kürt yok....
Die Zeitung : Verhaugen : 'Büyük başarı, eğer mekiği sağ salim
indirirlerse, 2034'de müzakerelere başlarız' dedi..
Die Welt : Aya gitmesi gerekirken mars'a yönelen insanlı ilk Türk
uzay aracı İstanbul üssünün yardımıyla Jüpiter'e indi..
Corierra Della Serra : Incedibile..Berlusconi, Türk Astronot'un
çocuğunun sünnetinde kirve olacak....
Elefteros Rimos : Yunan hükümetinin büyük hezimeti...

Time : Türk astronot uzayda yaptığı mangal keyfi sonrası söndürmeyi unuttuğu kömürler yüzünden uzay mekiğini yaktı.


Bayan Tipleri
 

Bayan "Harbi Kız"

Şunları Söyler : "Ahh boks maçına bilet mi aldın! Harikasın beee!!!"
Halk Dilinde İsimleri : Delikanlı Kız, Bacı.
Avantajları : Kafa dengi, eğlenceli.
Dezavantajları : Bu tipler genellikle erkek gibi yapılı güçlü kuvvetli olurlar. Kafasını bozarsanız, hakkınızda pek hayırlı olmaz...

Bayan "Cıyak Cıyak"

Şunları Söyler : "Seni serseeeeeeem!!!! Gel burayaaa!!! Çabuk söyle bu saate kadar nerdeydiiiiiinnnnnnnn?"
Halk Dilinde İsimleri : Cadaloz, Baş belası.
Avantajları : Kendince size ilgi gösteriyor işte daha ne...
Dezavantajları : Sürekli kafanıza bir şeyler fırlatır, uçan tekme savurur...

Bayan "Mızmız"

Şunları Söyler : "Aaah başım.. ayağım.. ayyy mideme ağrı saplandı."
Halk Dilinde İsimleri : Mıymıntı, Uyuntu, Karın ağrısı.
Avantajları : Sayesinde anatomi ve tıp bilginiz gelişir.
Dezavantajları : Bulaşıcıdır!

Bayan 'Patron'

Şunları Söyler : "Çabuk kalk!! O kravat olmamış çıkar başka bir tane tak!! Saçlarını biraz kestir!! Git para kazan!"
Halk Dilinde İsimleri : Çokbilmiş, Müdire Hanım, Diktatör, Terminatör!
Avantajları : Çoğunlukla doğruları söyler.
Dezavantajları : Yahu doğruları söylese ne oluuuuur, söylemese ne oluuur...

Bayan "Kararsız"

Şunları Söyler : "Ay ben ne yapsam.. İşten ayrılsam mı.. Evi değiştirsem.. Saç rengimi değiştirsem.. Yoksa böyle iyi mi.. Ayyy ya daha kötü olursa..."
Halk Dilinde İsimleri : Bayan Panik, Bayan Kriz.
Avantajları : Kolay ikna edilir, kolay sakinleştirilir.
Dezavantajları: 2 dakika sonra herşey yeniden başlar.

Bayan "Vahşi"

Şunları Söyler : Valla bu türün pek bilinen kalıplaşmış sözü yok, yani ne yapacakları hiç belli olmaz.
Halk Dilinde İsimleri : Çılgın.
Avantajları : Her an her şeye hazırdır.
Dezavantajları : Güvenilmezdir...

Bayan "Donuk"

Şunları Söyler : "Ne anlıyorsun bu çizgi filmlerden, bu abuk fıkralardan, karikatürlerden? Ne çocukça şeyler bunlar.."
Halk Dilinde İsimleri : Ruhsuz, Soğuk, Buz Kalıbı.
Avantajları : Hayatınızda olduğu sürece, arkadaşlarınızın sizin için endişelenmesini sağlar.
Dezavantajları : ...tabii "arkadaş" diye bir şeyiniz kalmışsa

Bayan "Rüya Kız"

Şunları Söyler : "Seni her şeyinle çok seviyorum benim yakışıklı, akıllı, tatlı sevgilim!"
Halk Dilinde İsimleri : Kanatsız Melek
Avantajları : Eğlenceli, akıllı ve eşsiz...
Dezavantajları : Ya hiç karşınıza çıkmaz ya da karşınıza çıktığında çok geçtir...

Bilgisayar Testi
 

1. Internet alemine verilen bir diğer ad nedir?
Devri alem
El alem.
Sanal alem.
Banal alem.
Harcıalem.

2. Taşınabilir bilgisayarın adi nedir?
Kalk gidelim.
Kıçüstü.
Başüstü.
Dizüstü.
Pilavüstü.

3. Bilgisayarın elemanlarını oluşturma işlemine ne ad veriliyor?
Konvansiyonel.
Motivasyon.
Konfigurasyon.
Modernizasyon.
Losyon.

4. CD sürücülere alternatif yeni sistemin adini, aşağıda belirtilen seçenekler arasından seciniz?
DeVe.
DeVeDe kulak.
DVD.
OzCD.
HakikiCD.

5. Bilgisayar bilgilerinin saklandığı yerin hacmini belirleyen ölçüyü biliyor musunuz?
Battal boy.
Kilo.
Hektar.
Hektor.
Byte.

6. Monitörlerin büyüklüğünü hangi ölçekle ölçer bu bilgisayar camiası?
Karış.
Arşın.
Göz kararı.
Dirhem.
İnç.

7. Rewriter ne ola?
Yazgac.
Yazar.
Yazarkasa.
CD yazıcı.
Reyazar.

8. Bilgisayarlara virüs göndererek suikastlar düzenleyen sanal alem teröristlerine verilen ad nedir?
Killer.
Hacker.
e-sapık.
e-cani.
e-Allah tependen baksın e mi?

9. Internet ortamında sohbet etmeye ne deniyor?
Cen cen.
Cet cet.
Dir dir
Vir cir.
Lak lak.

10. Pekiiiii, sohbet etmek için bir isim almak gerekiyor. Ne onun adi?
Göbek adı
nick name
nick nolte
dedektif nick
eşgal

 

 
  Bugün 10 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol